28 Şubat 2015 Cumartesi

Bilmem

Bilmem ben hayatın sekiz harikasını. Dünya benim etrafımda dönmüyor görüyorum. Aslında kimsenin etrafında dönmüyor. İki gülüş bir tatlı söz bir anda dünya harikası oluyor.

Yanlızlık ruhu kemiren bir haşere misali. En kötüsü de koca kalabaliklarda yanlızlık yaşamak. Büyük bir ordunun içindesin ama cephede tek savasiyorsun. Ne garip değil mi.


Hep başkalarının bizleri anlamadığını savunuruz. Peki biz kendimizi ne kadar anlıyoruz. Sonsuz ask sonsuz sadakat deyip kendimize ihanetlerimiz sıralanır aslında ardından.

Başta da söylediğim gibi BİLMEM. Sadece altı harf ve koca dünya sığıyor içine. Çok severim "En iyi bildiğim şey hiç birşey bilmediğimdir." sözünü.

Bilmeyisleri kabullenmek asıl ulaşılması gereken. Gereksiz ahkamlar kesmek yerine. Suskunluk iyi gelir insana çoğu zaman neden söyledim diye düşünmektense iyiki sustum deyip rahat uyumak geceleri.

Tüm bildiği doğrular yanlış çıkınca insanın yüreğinden dökülen damlalar aslında tüm bu yazılanlar.

20 Şubat 2015 Cuma

Seni sevdigim icin özür dilerim

Haykırıyorum şimdi seni sevdiğim için özür dilerim. Hoyrattı sevgin üstüne çekinmeden basıp gittin.
 Vurupta kırıpta incitipte  gitmene gerek yoktu. Bazı insanlar gelirken aslında gitmişlerdir. Sadece bunu zamana çok iyi sakladıkları için anlayamazsın.
İnsana yakışan insanca varolmaktır. Ama sen bunu kendinden bile esirgedin. Şimdi vurgun yiyen yüreğim yarasını sarıyor tek başına. Dünyada en zor şey kirilan bir kalbi onarmakmis diyor radyodaki şarkı. Ama ne önemi varki artık çok geç demek için bile çok geç. Zor olmamalıydı bu kadar vazgeçtiğini söylemek.
Şimdi iki yabancıdan daha da yabancıyiz  dört duvar içinde. Üzerine titremem sana doğru akmayi seçmem vazgecemedigimden değil zor sevdiğimden.

Seni sevdiğim için özür dilerim.